Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, Tüketici Güven Endeksi'nin 2025 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 1,4 artarak son 20 ayın en yüksek seviyesi olan yüzde 82,1'e yükseldiğini duyurdu.

Alt endekslerde artış kaydedilmesinin dikkat çektiğini belirten Bolat, "Son dönemde sanayi üretimi ve istihdam göstergelerinde izlenen iyileşme, diğer makroekonomik göstergelerde de devam etmiştir. Ticaret Bakanlığımızca uyguladığımız piyasa denetimlerinin de etkisiyle, başta gıda ürünleri olmak üzere enflasyonda kaydedilen düşüş tüketici güvenine de yansımıştır" dedi.

Bakan Bolat, tüketici güven endeksinin 2025 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 1,4 artarak 82,1 olarak gerçekleştiğini ve böylelikle 2023 yılı Haziran ayındaki 85,1’den sonra, son 20 ayın en yüksek değerine ulaştığını vurgulayarak şunları söyledi:

"Endeksin detaylarına bakıldığında, aylık bazda 18 alt endeksten 13’ünde iyileşme olmuştur. 2025 yılı Ocak ayında yıllık enflasyon %42,12 ile son 19 ayın en düşük seviyesine gerilemiş ve 2024 Mayıs ayına kıyasla enflasyon son 8 ayda 33,3 puan düşmüştü. Gıda ve alkolsüz içecekler enflasyonu yıllık bazda son 3 yılın en düşük seviyesi olan %41,76’ya gerilemişti."

Sanayi üretim endeksinin 2024 Aralık ayında aylık yüzde 5,0, yıllık yüzde 7,0 artığını hatırlatan Bolat, "Yaşanan aylık artış son 21 ayın (Mart 2023: %6,1) en yüksek hızında gerçekleşirken, endeks değeri serinin en yüksek seviyesine ulaşmış ve söz konusu güçlü artışta yüksek teknoloji üretiminin katkısı belirleyici olmuştu" ifadelerini kullandı.

Bakan Bolat, işsizlik oranının 2024 yılı Aralık ayında, Kasım ayındaki yüzde 8,6 seviyesinden yüzde 8,5 seviyesine gerilediğini ve böylece 2024 yılında işsizlik oranının ortalama yüzde 8,7 (OVP: yüzde 9,3) ile son 12 yılın en düşük seviyesinde gerçekleştiğini bildirerek şu açıklamayı yaptı:

"İnşaat maliyet endeksi, 2024 yılı Aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yaklaşık son 4 yılın (2021 Mart: yüzde 31,97) en düşük seviyesi olan yüzde 34,27’ye gerilemişti. Hükümet olarak uyguladığımız politikalar ve aldığımız tedbirlerle makro-finansal istikrarı güçlendirirken, ekonomimizi daha dengeli bir yapıya kavuşturuyor ve güveni artırarak yatırım, üretim ve istihdam ortamını iyileştiriyoruz. Böylece ekonomimizdeki olumlu gelişmeler, bundan sonraki dönemde halkımızın alım gücünün ve refah seviyesinin daha da yükselmesine olumlu katkılar getirecektir."