Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Devlet Bahçeli’nin süreç içerisindeki konumu hakkında değerlendirmelerde bulunan Ekmen, “Sayın Bahçeli'nin çizgisinde Suriye'ye ilişkin özel bir ifade neredeyse yok. Hep yurt içi hakkında konuşuyor. Ancak esas gelişmeler Suriye'de oluyor. Yani çözüm sürecinin özellikle örgüt tarafını tatmin edecek, Kürt kamuoyununun hoşuna gidecek gelişmeler Suriye'de yaşanıyor. Bu gelişmeler Türkiye’nin de hassasiyetlerini gözetiyor ve şu ana kadar Türkiye bir sorun çıkartmadı. SDG ile Şam arasındaki anlaşmalar, Tişrin Barajı'na yönelik saldırıların durdurulması, oradaki gelişmeler gibi birçok detaya baktığımızda Türkiye'nin oradaki süreçlerden ya memnun olduğunu ya da karşı çıkmayacak derecede tolere ettiğini görüyoruz. Bunlar Sayın Erdoğan'dan habersiz olmamıştır, olmaz. Neticede Erdoğan-Bahçeli gerilimi üretmek yerine; birbirleri arasında bir denge oluşturan, birbirlerini farklı yönleriyle besleyen ve birbirlerini olumlu yönde etkileyebilen bir tanımlama bana daha doğru geliyor” dedi.

Ekmen, “Sayın Bahçeli’nin son dönemde ortaya koyduğu çizgi, yalnızca güncel siyasete değil, Türkiye’nin geleceğine dair güçlü bir vizyon sunuyor. Bahçeli’nin yaklaşımı, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılını yeniden kurgulayan bir perspektif taşımakta; ‘Yendik, bu iş bitti, herkes evine dağılsın’ söyleminin aksine, ‘Bu süreç yeni bir safhaya geçsin, silahlar pazarlıksız bırakılırken devlet de kendini yeniden reorganize etmelidir’ mesajını veriyor. Bu, Türkiye’nin demokratikleşme ve kurumsal dönüşüm yolculuğunda son derece kıymetli bir duruştur. Ancak diğer yanda daha az görünür, fakat önemli bir başka süreç de işlemektedir. Daha önce bazı yayınlarda dile getirdiğim gibi elimdeki çeşitli veriler bu görüşmelerin 2023 yılının temmuz ayında İmralı, Kandil ve Suriye ekseninde eş zamanlı olarak başladığını gösteriyor. Ayrıca bu süreçlerde zaman zaman bazı uluslararası aktörlerin de yer aldığına dair ciddi işaretler bulunuyor. Öte yandan belki de kamuoyunun ilk kez duyacağı önemli bir gelişme daha söz konusu: Yaklaşık bir yıldır, Efkan Âlâ başkanlığında AK Parti bünyesinde bir heyet, kapsamlı bir reform paketi üzerinde çalışıyor. Bu çalışmanın ne Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ne de kabine ile doğrudan bir bağı bulunmuyor. Tamamen AK Parti içinde yürütülen bir hazırlık süreci bu. Söz konusu reform paketi Sayın Cumhurbaşkanı’na birkaç kez sunuldu. Dikkat çekici biçimde, Cumhurbaşkanı Erdoğan AK Parti Büyük Kongresi’nde yaptığı konuşmada bu pakete dolaylı da olsa değinerek, ‘Beş ayaklı reform paketimiz ile hayata geçirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz’ ifadelerini kullandı. Biz muhalefet olarak yapılan yanlışlardan vazgeçilip bu reformcu çizgiye geri dönülmesini zorlamamız lazım. Aynı şekilde, Bahçeli ile Erdoğan arasında zaman zaman ortaya çıkan doğal fikir ayrılıklarını büyütüp siyasal gerilim alanlarına çevirmek de doğru bir yaklaşım değildir” açıklamasında bulundu.

Süreç kapsamında CHP’nin konumuna da değinen Ekmen, “Bu sürece CHP’nin desteği önemli. Onların desteğini azaltacak işlerden, değersizleştirecek söylemlerden uzak durmak lazım. Karşımızda tarihsel bir eşik durmakta ve bu eşiği ancak tüm aktörlerin sürece dahil olmasıyla aşabiliriz” ifadelerini kullandı.